Saint Petersburg,
Rusya’nın 2nci büyük kenti. Finlandiya Körfezi ile Baltık Denizine kıyılarının
olması, şehrin kalbinden geçen Neva nehri görsel olarak kesinlikle tatmin
edici.
Lenin’in
1924 tarihinde ölümünden sonra şehir Leningrad adını almış,1992 yılındaki
referandum sonucu yeniden St.Petersburg ismini kullanmıştır.
Köprüler
şehri…Sadece yayaların geçebildiği köprüler ile birlikte tam 350 adet köprü
var. Köprülerin üzerinde açılış-kapanış saatlerinin yazdığı tabelalar var. Gece
dışarı çıkarsanız gezdiğiniz karada kalabilirsiniz.
Saint
Isaac Katedrali…
Saint
Petersburg’un güzelliğini ve Aziz İsaak
Meydanını kubbesine çıkarak seyredebilirsiniz.
Voskresenia
Khristova Kilisesi…
Moskova
Aziz Vasil Katedraline benzemektedir. Dış yüzeyindeki mozaikler dikkat
çekicidir. 2.Alexander’in suikasta uğradığı yerde, hükümdarın anısını
yaşatmak için yapılmıştır. 1883 yılında başlayan inşaat 1907 yılında
bitirilmiştir.
Singer
Kafe…
Nevsky
Caddesindedir. Kazan Katedrali ile karşı karşıyadır. Alt katında yer alan kitap
dükkanını gezebilir, üst kattaki kafede yorgunluk atabilirsiniz.
Kazan
Katedrali…
Dış
görünüşü ile Vatikan’a benzemektedir. Ön tarafında sıralanmış seyyar
satıcılardan sandviç, dondurmanızı alarak bahçesinde mola verebilirsiniz.
Peterhoff
Sarayı…
Çar 1nci Petro tarafından şehrin 30 km. dışına yaptırılmış yazlık saraydır. Sarayın
görkemli ve muhteşem bahçesi, görsel bir ziyafettir.
Dağlardan gelen su, bir havuzda
biriktirilir. Özel boruluma sistemi ile fıskiyeye taşınır ve motorsuz olarak
sarayın havuzunda 11-12 metre yüksekliğe ulaşır.
150’den
fazla fıskiye ve çeşme vardır. Sarayı gezmek isteyenler galoş giymek
mecburiyetindir. Kıyafetlerinizi ve çantalarınızı ücretsiz vestiyere
bırakabilirsiniz. Rusya’da müzelerin kuralları farklı olmaktadır. Saray içinde
fotoğraf çekilmesine izin verilmemektedir.
Neva
Nehir Turu…
Hangimiz güzel bir havada, tekne ile gezmeyi sevmeyiz ki? Haziran ayında güneş sıcağını çok fazla hissettiremiyor. 42 ada üzerine kurulu Puşkin ve Dostoyevski'nin kentinin içinden 60 kollu Neva nehri akıyor...
Hermitage (Ermitaj) Müzesi…
Müzenin
ismi Fransızcadan gelmektedir, inziva yeri anlamındadır. Müze içinde değişik
kültürlerin şaheserleri ile aynı atmosferi paylaşınca, kendinizi tarihi bir
macerada hissediyorsunuz. Bitmeyen salonlar ve eserler. Sergi için dışarıya
gönderilen eserler yerine, stoklardan diğer eserler çıkarılıyor. Her gidişinizde yeni eserler görebilirsiniz.
Çiçekle
Madonna/Benois Madonna, Leonardo da Vinci,1478
Şövalyeler
Salonu Sergisi…
Küçük
İtalyan Gök Işığı Holü…
Tavşan
Adası / Peter ve Paul Kalesi…
Çar
1.Petro döneminde, belli saatlerde top atışları yapılırmış. Mesai başlangıcı,
öğlen molası, mesai bitişi…
Öğle
saatinde Tavşan Adasında olursanız, surların üzerindeki 2 adet top ile yapılan sembolik
top atışlarını izleyebilirsiniz.
Rusya’da
insanlar güneşlenmek için tüm imkanları değerlendirmeye çalışıyorlar. Kale
surları önündeki küçük alan da Neva nehrine
karşı güneşlenenleri görebilirsiniz.