Oradaydım: Mayıs 2014

Cannes;
23.08.2012

Aklıma ilk olarak film festivali geliyordu. Her yıl mayıs ayında yapılan festival,Nuri Bilge Ceylan, kırmızı halı üzerinde verilen pozlar,güzel kadınlar,şık erkekler,plajlarda ünlü olabilmek için çıplak pozlar veren genç kızlar,lüks oteller ve araçlar...

Nice şehrine doğru yaptığımız yolculuğumuzda Cannes bizim için bir mola yeriydi. Ağustos ayında gitmemize rağmen trafik yoğunluğu vardı. Trafik ışıklarının fazlalığı - en azından bu büyüklükte bir şehire göre fazla- tek şeritli olan yol nedeniyle merkeze gitmemiz zaman aldı.

Rehberimiz Bora Bey'in ifadesin göre, özellikle festival zamanında tam bir trafik işkencesi yaşanmaktaymış. Tahmin edebiliyorum, yolun darlığı ve özellikle lüks araçların mevcut olması saatler sürebilen bir trafik yoğunluğu oluşturacaktır.

Le Vieux Port

Promenade de la Pantiero caddesini takip ederek yürümeye başlıyoruz. Saat 13'e yaklaşıyor, hava sıcaklığı daha da artmaya başladı.Önümüzde kocaman ve geniş bir yol var. Sağ tarafımızda deniz yer almakta. Marina içinde sıralanmış lüks yatlar mevcut.


Palais des Festivals et des Congres

Film festivalinin yapıldığı kongre binasına yaklaştığımızda hayal kırıklığına uğradım. Yayın organları ile gördüğümüz kadarıyla görkemli bir bina/yapıya benziyordu. Ekran sihiri dediklerine güzel bir örnek.
Kırmızı halıda yürümek zevkini bizlerden mahmur etmedikleri için yine de teşekkür etmek gerekir.

Bd de la Croisette

Festival kongre binasınından Square du 8 Mai 1945 parkına / meydanına kadar uzanan geniş yolda keyifli yürüyüşler yapabilirsiniz.

Square du 8 Mai 1945; 8 Mayıs 1945 tarihinde Cezayir'in Setif ve Guelma kentlerinde Fransızlar tarafından 45 Bin Cezayir vatandaşı öldürülmüştür. Bu tarih aynı zamanda 2.Dünya Savaşı sonucunda Almanya'nın teslim olduğu tarihtir.

Rue d'Antibes

Rue Felix Faure

Kısa süreli Cannes ziyaretimizde açlığımızı gidermek için restaurant arayışındayız. Cannes genel olarak yaşam standartının yüksek olduğu, bu nedenle alışveriş fiyatlarının da yüksek olduğu bir şehir olarak bilinir. Bu nedenle biz de Rue Felix Faure üzerinde bir pizzacı buluyoruz ve açlığımızı gideriyoruz.

Quai Saint Pierre

Mairie de Cannes

Mairie de Cannes - Belediye Binası önünde yer alan bir heykel. İçinde bulunduğu park dinlenmek için güzel bir seçenek.

Le Vieux Port

Meraklısı için;

La Croissette; Lüks otellerin,mağazaların, tasarım firmalarının yer aldığı bulvardır.

Musee de la Mer; Deniz müzesi. Su altı arkeolojisi eserleri sergilenmektedir.

Musee de la Castre; Ortaçağ kalesi içinde yer alan,farklı kıtalardan gelen müzik aletlerinin de bulunduğu müzedir.

Eglise Notre Dame D'esperance ; 16. yüzyılda yapılan gotik tarzında bir klisedir.

Eglise notre Dame De bon voyage ; 16.yüzyılda yapılan bir katolik klisedir. 2009-2010 yıllarında restore edilmiştir.

Memorial Saint Georges ; 19. yüzyılda Albany Dükü adına yapılan anıttır.

Statue de Lord Brougham ; Heykeltraş Paul Lienard tarafından 1878 yılnda yapılan heykeldir.

Atlante ; 2000 yılında Milenium hatırasına Port Pierre Canto'da yapılan denizkızı heykelidir.

FRANSA - CANNES /23.08.2012 yayınında kullanılan resimler Serdar Meral'e aittir.

Marseille - Marsilya
22.08.2012

Marsilya şehrinde kaldığımız 2 gün boyunca Mercure Otel'de konakladık. Merkeze 3 km mesafede bulunan 4 yıldız kategorisinde bir otel.

Metroyu kullandığınızda 4 istasyon sonra merkeze yani Vieux Port - Eski Liman'a ulaşıyorsunuz. Otel ise Rond Point du Prado metro istasyonuna yürüyerek 5 dakika uzaklıkta.

Mercure Madseille Centre Prado

Detaylı bilgi için;

http://www.mercure.com/gb/hotel-3004-mercure-marseille-centre-prado/index.shtml

Mercure Madseille Centre Prado

Sabah kahvaltısı sonrasında kendimi Marsilya caddelerine - sokaklarına bırakacağım. Dün otobüs ile yaptığımız şehir turunda ve yaptığımız sohbetlerde aldığım notlar var, görmek istediğim yerler.

Bunların başında da St.Charles Garı var. Vieux Port - Eski Liman'dan yürümeyi başlamayı planlıyorum.

Gara ulaşana kadar da mutlaka şehrin güzellikleri karşıma çıkacaktır.

Marsilya ile ilgili aklıma ilk olarak gelen şey ;metro istasyonları.Öncelikle temiz değildi. İstasyonlarda havaların sıcak olması nedeniyle belirgin bir koku vardı.

Seyahatimiz boyunca M2 hattını kullandık. Havalandırması olmayan vagonlar. Tüm pencereler açık, bu nedenle de vagon içinde büyük bir gürültü var. M1 hattının da farklı olacağını zannetmiyorum.

Palais des Arts

Şehir gezime metrodan Notre Dame Du Mont istasyonunda inerek başlamaya karar verdim. İstasyonun yakınında bulunan Rue Fontange ve Rue des 3 Rois sokaklarından geçerek Palais des Arts - Sanat Müzesi'nin sokağına geldim.

Palais des Arts

İşte tam da bu noktada yani Palais des Arts - Sanat Müzesi'ni görüntülerken turuncu renkli kıyafetleri ile Budha rahibi karşıladı beni. Çok şaşırdığımı o kadar belli etmişim ki kısa bir süre göz göze geldiğimizi ve hafifçe gülümseyerek selamlaştığımızı hatırlıyorum. Resim çekemedim daha doğrusu çekmedim. O an çekeceğim resmin rahibe karşı bir saygısızlık olacağını düşündüm.

Marseille - Marsilya

Place Jules Guesde noktasına giderken Rue des Dominicaines sokağından geçebilirsiniz.

Arc de Triomphe of Porte d'Aix

Arc de Triomphe of Porte d'Aix adı ile bilinen zafer anıtı / kapısıdır. Marsilya'nın Place Jules Guesde noktasında bulunmakta. 1839 yılında yapımı tamamlanmış. Her birinin ayrı bir anlamı olan sütunlar üzerindeki kabartmalara dikkat edilmesini tavsiye ederim.